HDV Den Bosch Orhan Gazi Camii’nin Resmi Açılışı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Katılımıyla Gerçekleşti

Camide öğle namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, namazın akabinde aşr-ı şerif okuyarak, vatandaşa kısa bir konuşma yaptıktan sonra Ramazan aylarını tebrik etti. Başkan Erbaş, namaz sonrası camideki eğitim lokallerini gezerek, öğrencilerden sureler ve dualar dinledikten sonra, tecvidli okuyuşlarını takdir ederek, öğrencilere tam not verdi. Cami hakkında yetkililerden bilgi aldı. Başkan Erbaş’ın konuşmasının ardından kurdele kesimi yapılarak caminin resmi açılışı gerçekleştirildi.  Açılış konuşmasında Sayın Erbaş, camilerin, birlik ve beraberliğin en önemli vasıtalarından birisi olduğunu söyledi. Açılıştan sonra konferans salonunda geniş kapsamlı bir program yapıldı. Program Kur’ân tilavetinden sonra Cami/Şube yönetim kurulu başkanı Sayın Ali
Alıcıkuş’un selamlama ve bilgilendirme konuşmasıyla başladı.

Programa Türkiye Cumhuriyeti Hollanda Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli, Hollanda Rotterdam Başkonsolosu Aytaç Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mustafa Irmaklı, Türkiye Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Haluk Songur, Rotterdam ve Deventer Din Hizmetleri Ataşeleri Dr. Parlak ve Mustafa Yeşilorman, Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Muhlis Koç ve HDV dernekleri yönetim kurulu başkanları, temsilcileri, kadın ve gençlik hizmet kolları katıldı.

Programda önemli mesajlar veren Sayın Erbaş’ın konuşmasının satır başları şöyleydi:
“Den Bosch HDV Orhan Gazi Camii Külliyesi, Mescid-i Nebevi’nin Bir Şubesi Olma Özelliğini Taşıyor”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Camilerin ve banileri olarak bizlerin en temel hedefi,  güzel ahlaklı bireyler ve iyi eğitim almış medeni insanlar yetiştirmek olduğunu ve bunu Medine’ye adım atar atmaz, Mescid-i nebevi’yi inşa eden Sevgili Peygamber Efendimiz’e borçlu oldumuzu hatırlattı. Erbaş sözlerine şöyle devam etti: “Demek ki bir İslam şehrinin medeni bir şehir olmasının temeli camiye dayanıyor. Peki cami olarak sadece namaz kılalım, ibadetimizi yapalım ondan sonra kapısını kapatalım gidelim dedi mi? Peygamber Efendimiz demedi ne yaptı? Mescid-i Nebevi’nin içerisine mektep inşa etti. Bugün bakıyorum da Orhan Gazi Camii külliyesi ile bu bölgenin insanlarına, kardeşlerimize adeta 24 saat hizmet ediyor. İşte bu esasında Peygamber Efendimizden gelen Mescid-i Nebevi’nin bir şubesi olma özelliğini taşıyor.”

“Ramazan İnsanların Kurtuluşuna Vesiledir”

Başkan Erbaş, Ramazan ayının insanların kurtuluşuna vesile olduğunu ifade ederek, “Ramazan ayı namazıyla, orucuyla, teravihiyle, iftarıyla, sahuruyla, hayır hasenatıyla, zekatıyla, yardımlaşılmasıyla ne muhteşem bir aydır. Onun için 11 ayın sultanı diyoruz. Medeniyetimizde, geleneğimizde 11 ayın sultanıdır. Başka bir ayda bu güzellikleri yaşamamız mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.

“Ezan ve Kur’an-ı Kerim İnsanın Ruhunu Besler”

Başkan Erbaş, ezanın, Kur’an-ı Kerim’in ve camideki çocuk seslerinin insanların ruhunu beslediğini işaret ederek, “Çocuk sesleri ile camide kılınan namaz, hiç çocuk sesi olmadan kılınan namazdan daha hayırlıdır. Ancak tabi aşırıya da gitmemek lazım. Çocuklarımız gelsin, aralarımıza alalım, namaz kılmasını bizden öğrensinler, bazen de camide usulunce oyun oynasınlar.” diye konuştu.
“Vakıf Kültürü En Önemli Müesseselerden Birisidir”

İslam medeniyetindeki vakıf kültürünün öneminden de bahseden Sayın Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Vakıf kültürü, Müslümanların birbiriyle yardımlaşmasını sağlamak için birliği, beraberliği muhafaza etmek için kurduğu en önemli müesseselerden birisidir ve dünyada ilk vakıf Hazreti Muhammed Mustafa Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizdir. Ben hocalarımıza zaman zaman konuşma yaparken diyorum ki; ‘Biz peygamber varisiyiz. Peygamber varisleri Peygamber Efendimizin (s.a.s.) yapmış olduğu faaliyetleri devam ettirmek durumunda onun varisidir. Peygamber Efendimiz Kur’an-ı Kerim’i getirdi bize emanet etti. Bundan sonra Kur’an-ı Kerim’i bütün insanlığa tanıtmak bizim işimiz. Peygamber Efendimiz Sünnet-i Seniyye’sini bize emanet bıraktı, ibadetleri anlatmayı bize emanet bıraktı. Biz o açıdan Peygamber Efendimizin varisiyiz ama vakıf gönüllüleri de aynı zamanda Peygamber Efendimizin varisleridir. Çünkü bizim medeniyetimiz vakıf medeniyetidir.”
 

Copyright © Islamitische Stichting Nederland. Alle rechten voorbehouden.